24 Aralık 2008 Çarşamba

kategori ı

IHLAMUR
Categories: I
0 Comments
IHLAMUR(Biy)Çift çenekli bitkilerin mlamur-giller familyasından, yol kenarlarında ve koruluklarda yetiştirilen bir orman ağacıdır. Papatya gibi, çiçekleri, ök­sürüğü yumuşatıcı olarak kullanılır.Ayrıca 30 m. boyunda ve 100 yıl kadar yaşayan Ihlamur ağacının yumuşak olan odunundan doğramacılıkta, hey­kel ve müzik aletleri yapımında, ya­kılmasından elde edilen kömürden de ressamlıkta faydalanılır. İnce lifler halinde bulunan gövde kabuklarından rafya, sicim ve tasma yapılır. Ihlamu­run asıl yaprakları yürek şeklindedir, altları tüylüdür, kenarları dişli ve uç­ları da sivridir. Karekteristik olarak yapraklarının tabanı simetrik değil­dir. Asıl yapraklarından başka, çiçek sapının çıktığı yerde mızrak şeklindeyeşil bir yaprak daha vardır. Çiçek yaprağı adı verilen bu yapraklar kay­natılıp içilirse idrar söktürür. Çiçek­leri bileşik şemsiye durumunda olup çiçek yaprağına çiçek sapı ile bağlı­dır. Ihlamur fındığı adı verilen meyva-ları rüzgarla etrafa dağılır. Bu dağılma­da, çiçek yaprağı paraşüt görevi ya­par. Gümüş ıhlamur, büyük yapraklı yaz ıhlamuru, küçük yapraklı kış ıhla­muru gibi çeşitleri vardır.
window.google_render_ad();
window.google_render_ad();

-->
May1
IRAKSAK (KALIN KENARLI) MERCEK
Categories: I
0 Comments
window.google_render_ad();
IRAKSAK (KALIN KENARLI) MERCEK (F\z)Gerçek (hakiki) bir cismin ırak­sak mercekteki görüntüsü, daima za­hiri (görünen) doğru ve cisimden kü­çüktür.Görüntünün yeri daima mer­cekle odak noktası arasındadır. Cisim sonsuzda olursa görüntü odak nokta­sında olur. Iraksak mercekte tek bir çizim yapacağız ve bu çizimde de ko­laylık sağlamasından dolayı özel ışın­lardan iki tanesini kullanacağız.NOT: Özel ışınların haricinde pek çok ışın cisimden çıkıp merceğe düştü­ğünden özel ışınların dışındaki ışın­larla da çizim yapabiliriz fakat kırıl­ma kanunlarına bağlı kalacağımızdan bu kanunların dikkatle uygulanması gerekeceğinden hem zorlanabiliriz hem de hata yapabiliriz. Bunun için kolaylık ve çabukluk açısından geliş doğrultuları ve gidiş doğrultuları belli olan özel ışınları kullanırız.Iraksak mercek üzerine düşen ışınları dağıtıcı özelliğe sahiptir (ışın­ları birbirinden uzaklaştırarak kırar)Birbirine paralel gelen ışınlar (sonsuzdan gelen ışınlar birbirlerine paralel kabul edilirler) Iraksak mer-ceğe vurup kırıldıktan sonra mercek­ten uzaklaşarak giderler. Bu ışınların uzantılarının kesim noktaları merce­ğin odak noktasını belirierve bu nokta zahiridir. Zira, ışınların değil, uzantı­larının kesim noktalarıdır, fnce kenar­lı merceklerde olduğu gibi kalın ke­narlı merceklerde de iki tane odak noktası yardır ve bunların uzaklıkları birbirlerine eşittir.ÖZEL IŞINLARGörüntü çizimlerinde kullanıla­cak üç özel ışın vardır.1. ÖZEL IŞINOptik eksene paralel gelen (mer­ceği kesen doğru optik eksen, kestiği noktaya da optik merkez denir) ışınlar mercekte kırıldıktan sonra birbirle­rinden uzaklaşarak giderler ve bu ışınların uzantıları odak noktasından geçerler.2. ÖZEL IŞINOdaktan geçecekmiş gibi gelen ışın kırıldıktan sonra optik eksene pa­ralel olarak gider.3. ÖZEL IŞINOptik merkezden geçen ışın kırıl­madan yoluna devam eder.NOT: Cisim nerede olursa olsun (odak ve sonsuz hariç) görüntüsü odak ile’ mercek arasında küçük, düz ve zâhirk dir. Cisim sonsuzda olursa görüntüsü’ odaktadır (odak noktasının bulunma-’ sı). Cisim merceğe yaklaşırken, görün-,’ tüde odaktan merceğe doğru ilerler. Cisim zahiri olursa, çizimler de deği­şik olur.

-->
May1
ISI BİLGİSİ
Categories: I
0 Comments
ISI BİLGİSİ (Fiz)Isı ve Sıcaklık Arasındaki Fark:Konuşma dilinde ve pratikte ısı ve sıcaklık sözcükleri çoğu zaman bir­birlerine karıştırılırlar. Halbuki bu iki kelimenin bilimsel anlamları çok farklıdır.Bir kazan kaynar sudan bir bar­dak su alalım.Kazan ve bardaktaki suların sı­caklıkları aynı olduğu halde (kısa bir süre için) ısıları aynı değildir. Kazan­daki suyun ısısı bardaktaki nden daha fazladır. Zira,Isı: Moleküllerin kinetik enerji­lerinin toplamıdır.Bundan dolayı da, kazanda daha fazla, bardakta ise daha az su ve buna bağlı olarakta su molekülü olduğun­dan, kazandaki toplam kinetik enerji, bardaktaki nden daha fazladır ve ısısı da daha fazla olur.Sıcaklık derecesi ise, cismin mo­leküllerinin hızına bağlıdır. Molekülhızı ne kadar fazla olursa o cismin ve­ya maddenin sıcaklığı o kadar fazla olur. Suyun kaynamasına dikkat edi­lecek olursa, moleküllerin hızları art­maya başlayınca kaynama olayı da başlıyor demektir (Bk . Kaynama) Molekül hızı ne kadar fazla olursa sı­caklık ta o kadar fazlalaşır. Sıcak bir maddeyi kendi haline bırakacak olur­sak, moleküllerin hızı azalacağından yavaşlayacaklar ve sıcaklığı da azala­caktır (düşecektir.) Not: Denizlerin suyunda sonsuz ka­dar çok ısı bulunduğu halde (çok sayı­da su molekülü bulunduğundan, mo­lekül hareketleri yavaş olsa dahi- bir molekülün kinetik enerjisi az olsa da­hi- toplam enerji büyük olur), sıcaklı­ğı fazla değildir (molekül hareketi yavaştır-kinetik enerji azdır.) Bu yüz den denizde bir yumurta dahi pişi-rilemez.lsı miktarı, birimi kaloridir.Kalori: Igr. ağırlığındaki suyun sıcaklığını 1 °C yükselten ısı miktarına kalori denir.Kalorinin bin katına kilokalori (büyük kalori) denir. 1 k.kal. (kcal) = 1000 kalori(cal) Kilokalori (büyük ka­lori), 1 kg. ağırlığındaki suyun sıcak­lığını 1°C yükselten ısı miktarına bü­yük kalori veya kilokalori denir. 1 gr. suyun sıcaklığını 1°C yükselt­mek için kullanılan ısı miktarı bu su­yun ilk sıcaklığına bağlı olarak deği­şir. Bu değişme fazla olmadığından, uygulama da dikkate alınmaz.

-->
May1
ISI MİKTARI
Categories: I
0 Comments
ISI MİKTARIIsı miktarı, sembol olarak (Q) ile gösterilir ve cismin kütlesi ile ısınma ısısı ve sıcaklık değişiminin çarpılma­sıyla hesaplanır. Birimi kullanılan kütleye bağlıdır. Kütle gr. olarak kul­lanılırsa birim kalori, kütle kilogram olarak kullanılırsa birim kilokalori (k.cal) olarak bulunur.Sıcaklık azalması olursa cisim ısı kaybeder, sıcaklık yükselmesi olursa cisim ısı kazanır.

-->
May1
ISI ALIŞVERİŞİ
Categories: I
0 Comments
ISI ALIŞVERİŞİSıcaklıkları farklı iki cisim bir araya getirilirse, sıcak planın soğuduğu, soğuk olanın ise ısındığını gö­rürüz. Burada sıcak olan cisim ısı ver­miştir (kaybetmişti;;), soğuk olan ci­sim ise bu ısıyı almıştır. Bu ısı alışve­rişi, iki cismin sıcaklıklarının aynı (ortak) alması halinde durur. Ortak sıcaklığa gelene kadar sıcak cisim ısı vermiş yani sıcaklık kaybetmiş soğuk cisim ise ısı almış yani sıcaklık kazan­mıştır. Buradan alınan ısı = verilen ısı eşitliğini kurabiliriz. Isı akışı daima sıcaktan soğuğa doğru olur.-Eğer bu karışımı, bir deney tü-pünde yapar ve termometre ile sıcak­lığını ölçersek, ortak sıcaklığın 56,2°C olduğunu görürüz.KALORİMETREIsı miktarının ve ısınma ısısının ölçül­mesinde kalorimetre denilen âletler kullanılır. Kalorimetre kapları ısı geçir-meyecek şekilde yapılırlar. Bunlarda içice konmuş iki kap vardır, iç kap dış kabın içine, ısıyı iyi geçirmeyen man­tardan destekler üzerine oturtulur. İç .kabın dışı ve dış kap parlak yüzlü yapı­lırlar.Kabın içine, bir karıştırıcı konularak, ısının her tarafa eşit dağıtılması sağ­lanır. (Karıştırılarak) Kabın ağzı bir kapakla örtülür. Kap, içindeki cismin soğumasına ve dışarıdan ısı almasına engel olur.

-->
May1
ISININ İŞÇE EŞDEĞERİ
Categories: I
0 Comments
ISININ İŞÇE EŞDEĞERİNe kadar iş yapılınca ne kadar ısının meydana geldiği ilk defa 1845 yılında Joule tarafından ölçülmüştür.1 kalorilik ısı meydana getirmek için 0,426 kgm lik iş yapılması gere­kir. Isıya dönen 0,426 kgm lik meka­nik enerji, 1 kalorilik ısı meydana ge­tirir. Buna kalorinin işçe eşdeğeri denir.ikalori =4,18 joule = 0,426 kgm (kilogram metre). Buradan da anlaşı­lan şudur: 1 calorilik ısı elde etmek için 4,18 joule’lük ve 0,426 kgm’lik iş yapmak gerekir.1 joule = 0,239 kalori (-0,24 kalo­ri) Bu eşitlikten anlaşılan şudur:1 joule lük iş yapılırsa (M.K.S. birim sisteminde), meydana gelen ısı yaklaşık olarak 0,24 kaloridir.ÇEVİRME (DÖNÜŞÜM) ÖRNEĞİ;420 kgm fık bir iş yapılırsa kaç kalorilik ısı meydana gelir?0,426 kgm lik iş yapılınca 1 kalori meydana ge/diğine göre, 420 kgm lık iş yapılınca ne kadar kalori meydana gelir? Düşüncesiyle problemi çözebi­liriz (çevirmeyi yapabiliriz.) . 1 kgm = 1 /0,426 = 2,34 kalori 420 kgm = 420×2,34 = 982,8 kalori Buradan da420 kgm’liş iş yapılınca yaklaşık 982,8 kalor’lik ısının meydana geldiği anlaşılır, (bulunur.) .Şöyle yaparsak tam olarak bula­biliriz. /420 kgm =420/0,426 kalori =985,’915. kalori. Bu örnekâen,Isı işe ve mekanik enerjiye çevrilebi­lir sonucu çıkarabiliriz.

-->
May1
ISININ YAYILMASI
Categories: I
0 Comments
ISININ YAYILMASIIsı, başlıca üç şekilde yayılmaktadır. 1-Konveksiyon akımları yolu ile, 2-İletim yalu ile 3-lşımayolu ileKONVEKSİYON AKIMLARI YOLU İLE İSİNİN YAYILMASIDENEY ; Bir kabın içine biraz su koyalım ve bunun içine de biraz testere tozu (talaş) atalım. Kâbı alttan ısıtalım. Alevin tam üstünde bulunan su molekülleri, en önce ısınarak yük­seldiklerini,bunların yerini de, diğer taraflardan gelen soğuk suların aldı-, ğını görürüz. Bu suretle, dipte ısınan su, aldığı ısıyı da beraberinde suyun üstüne ve diğer noktalarına taşır. Ka­bın içindeki su bu suretle devamlı olarak karışır ve suyun her tarafı ısı­nır. Bu sıvı dolaşmasını testere tozları yardımıyla rahat olarak görebiliriz. Bu deneyde görülen sıcaklık farkın­dan doğan bu akımlara konveksiyon akımları denir. Bir oda ortasında ya­nan bir soba da odanın havası içinde, konveksiyon akımları meydana ge­tirir ve odayı ısıtırlar (konveksiyon akımları, içinde oluştukları ortamın sıcaklığı her yerde eşit olana kadar sürer) Soba ve fabrika bacalarının çekmesi, termosifon ve sıcak su tesis­leri, sıcak su kaloriferleri, vb. hep konveksiyon akımlarına bağlı olarak işlerler.İLETİM YOLU İLE ISININ YAYILMASISıcak bir sıvı içine bir tel veya demir çubuk batırılırsa birsüre sonra elimizin yandığını görürüz. Bu olayı günlük hayatımızda sık sık yaşarız. Meselâ, bir bardaktaki sıcak çaya ba­tırılan madensel bir kaşığın dıştaki uçununda kısa bir süre sonra ısındı­ğını hepimiz biliriz. Bu ve buna ben­zer olaylar ısının, iletken bir cisminbir ucundan diğer ucuna doğru yayı-labildiğini gösterir (Bu yayılma olayı katı cisimlerde daha fazladır. Zira moleküller birbirlerine daha çok temas etmektedirler.)Sıcak cisimlerin tanecikleri bü­yük hızlarla titreşim halindedir. Bun­lar, içerilerine sokulan soğuk bir cis­min daha yavaş titreşen taneciklerini de hızlandırırlar. Bu tuzlanma soğuk cismin öteki ucuna kadar gider. Böy­lece cismin tümü ısınmış olur. Bu şe­kildeki ısı yayılmasına iletim yolu (iletkenlikle) ile yayılma denir.İyi iletken olan metallerin başın­da gümüş gelir. Kazanlar, tencereler, tavalar ve diğer ısıtıcı araçların yapı­mında gümüş kullanılması oldukça pahalıya malolacağından, bunlar ba­kır ve alüminyumdan yapılırlar.Yapılan deneyler suyun kötü bir iletken olduğunu ortaya çıkarmıştır. Su-gümüşe göre-ısıyı 800 defa az ile­tir. Gene! olarak diğer sıvılar d^a su gibi az iletkendirler.Gazların ise, sıvılardan da daha az iletken olduğu bulunmuştur. Hava gümüşten 20.000 defa daha az ilet­kendir. Boşluğun ısı iletkenliği ise yoktur. Bir termosa konan sıcak veya soğuk bir sıvı, bir boşluk ile çevre­lendiği için, sıcaklığını uzun süre saklar. IŞIMA İLE ISININ YAYILMASIGüneşin dünyamıza gönderdiği ısı, aradaki büyük boşluğa rağmen bize ulaşır. Bu yayılma, iletkenlik ve­ya konveksiyon yolu ile olamayacağı­na göre (güneş ile dünya arasındaki boşluğun iletkenliğinin olmamasın­dan) ışıma yolu ile olacaktır. Bir cis­min ısı dalgaları yayabilme özelliği­ne, ışıma denir. Cisim ne kadar sıcak ise, ışıma o kadar fazla olur.Isı dalgaları bir cisim üzerine düşürüldüğü zaman, bu cisim tara­fından ya yansıtılır ya cismin içinden geçerler ya da cisim tarafından tutu­lurlar (soğutulurlar) Isı dalgalarını tu­tan cisimler ısınırlar. Bütün cisimler etraflarına ,ısı yayarlar. Sıcaklığı de ğişmeyen bir cisim, yaymış olduğu ıs’ enerjisini, kendi etrafındaki cisimle­rin yaydığı ısıdan yeniden almakta­dır. Siyah cisimler üzerlerine düşen ısı dalgalarını daha fazla tuttukları için daha çok ısınırlar ve daha fazla >sı yayarlar.

-->
May1
ISIRGAN
Categories: I
0 Comments
ISIRGAN (Biy)Çift çenekli bitkilerin ısırgangii-ler familyasından çoğunlukla bir yıllık bir bitkidir. Bütün ılıman bölgelerde, yol kenarlarında, duvar diplerinde rastlanır. Yaprakları geniş ve bol tüy­lüdür. Tüyleri, içinde karınca asiti bulunan bir sıvı salgılar. Deriye de­ğince yakıcı bir kaşıntı meydana geti­ren bu madde saç dökülmesine karşı kullanılır.

-->
May1
ISPANAK
Categories: I
0 Comments
ISPANAK(Biy)ler familyasından çoğunlukla bir yıllık bir bitkidir. Bütün ılıman bölgelerde, yol kenarlarında, duvar diplerinde rastlanır. Yaprakları geniş ve bol tüy­lüdür. Tüyleri, içinde karınca asiti bulunan bir sıvı salgılar. Deriye de­ğince yakıcı bir kaşıntı meydana geti­ren bu madde saç dökülmesine karşı kullanılır.Çift çenekli bitkilerin ıspa­nakgiller familyasından iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl yaprak ve sapların­dan çeşitli yemekler yapılır, ikinci yıl tohumlarını meydana getirir. Yaprak­larında klorofil maddesinin yanısıra demir ve iyot bulunduğundan sağlığa ve kansızlığa faydalıdır. Asıl vatanı iran olan ıspanak daha sonra Araplar İki evciklidir. Yani dişi çiçeklerle erkek çiçekler ayrı bitkiler üzerindedir. Ilık ve nemli toprakları sever. Tohum ile üretilir.

-->
May1
ISTAKOZ
Categories: I
0 Comments
ISTAKOZ (Biy)Eklembacaklılar şubesinin ka­buklular sınıfından, sularda yaşayan bir hayvandır. Vücutları kitinden bir kabukla örtülüdür. Kalsiyum karbo­nat tozunun birikmesiyle çok fazla sertleşmiş olan bu kabuk, derinin bir salgısıdır, yâni tipik bir dış iskelettir.’ Dış iskelet hem hayvanı korumaya, hem de kasların tutunmasına yarar. Hayvan büyüdükçe gençlik dönemin­de senede bir kaç defa, daha sonraları ise yalnız bir iki defa değişir. Bu sı­rada eski deri çatlar, kabuk düşer, diğer taraftan yeni deri gelir. Yeni deri önce yumuşaktır. İstakoz, kabu­ğunu sertleştirinceye kadar bir yerde saklanır. Hayvanın yediği şeylerin içinde bulunan kireç kanla gereken yerlere giderek oraları sertleştirir. Kabuğunun rengi yaşadığı ortama uyar, açık yeşilden siyaha kadar de^ ğişir. Pişirildiği zaman kabuğu kır­mızı olur. Büyük kıskaçtı olan ön ayaklarıyla avını tutar ve parçalar. Her çeşit hayvansal ve bitkisel mad­deleri, gerektiğinde leşleri de yer. Denizde yaşayanları daha büyüktür. Eti için avlanır.

-->
May1
IŞIK
Categories: I
0 Comments
IŞIK (Fa)Bir cismi görmemiz için, o ci-simden gözümüze ışık gelmesi lâzım­dır. (Cisimden çıkan ışık ışınlarının göze gelmesi halinde cisim görülebi­lir) Güneş, yıldızlar, elektrik lâmbası, mum alevi ateş gibi cisimler, ışık meydana getirirler ve etraflarına her doğrultuda yayarlar. Böyle cisimlere ışık kaynakları denir.Kendilerinden ışık yaymadıkları ■halde ışık kaynaklarından aldıkları ışınları yansıtarak görülebilen cisim­lere ise aydınlatılmış cisimler denir. Karanlık bir odadaki cisimleri göre­meyiz. Ancak bir el feneri, çakmak, kibrit gibi yanıcı maddeler vasıtasıy­la oda içindeki cisimler aydınlatılarak görülebilir.Aydınlatılmış cisimler, çevrele­rine ışık yayma bakımından, ışık kay­naklarıyla aynı özelliği gösterirler.Güneş en önemli tabii ışık kayna­ğıdır. Yeryüzü gündüzleri güneşin gönderdiği ışıkla aydınlanır. Geceleri çevremizi görebilmek için yapma ışık kaynakları kullanırız (Mum, havagazı ve petrol alevi, çeşitli elektrik lâm­baları, vb.) Işık kaynağından çıkan ışık ışınları doğru boyunca giderve önüne bir engel çıkmadıkça yoluna -sönümlenene kadar- devam eder. Işık kaynakları veya ışığın yayıldığı kaynak ne kadar kuvvetli olursa ışık da o kadar uzaklara g İ der.Işık ışınlarının önüne konulan bir cisim, bu ışınların geçişine engel olursa saydam olmayan cisim adınıalır (Tahta, duvar, masa…vb.) Cam, hava, su gibi cisimler ise üzerine düşen ışınları diğer tarafa (arka tara­fa) geçirirler. Böyle cisimlere ise say­dam cisimler denir. Buzlu cam, yağlı kağıt,….vb. ışığı az geçiren (bir kıs­mını geçirip bir kısmını geçirmeyen) cisimlere ise yarı saydam cisimler de­nir.

-->
May1
IŞIĞIN DOĞRU YAYILMASI
Categories: I
0 Comments
IŞIĞIN DOĞRU YAYILMASI Deney: Işıklı bir K noktasıyla gözü­müzün arasına orta yerlerinde birer, delik bulunan (D,D’), iki mukavva ko­yalım.K ışıklı noktasını görecek şekil­de mukavvaları düzenleyelim. Bu durumda iken, deliklerin hepsinin aynı doğru üzerinde bulunduklarını görürüz. Bu deneyden ışığın yolu nunKDD’doğrusu olduğu anlaşılır.Bir ışık-kaynağından çfksn ve ~ ışığın yolunu gösteren doğrulara ışık ışınları denir.Birlikte yayılan ışınların hepsine birden îşm demeti denir.Bir ı.Şikl; noktadan çıkan ışınlar, birbirlerinden uzaklaşarak koni şek­linde dağıian bir ışınlar demeti mey­dana getirirler.Gölge ve yarı gölgenin meydana gelmesi, ışığın doğru yolla yayılması­nın bi rsonucudur(Bk . Göigeler). ..Işık doğru yolla yayılmayıp, bü-külseydi, cisimlerin arkaları da ışık­lanır, göige meydana gelmezdi. Hatta yeryüzünde gece olmazdı.Işık şiddeti birimi yeni mumdur.Çevresini fazla aydınlatan kay­nağın ışık şiddeti, çevresini daha az aydınlatan ışık kaynağının şiddetin -den daha büyüktür.Işık kaynaklarının şiddetlerini belirlemek için kullanılan yeni mum, platinin erime sıcaklığında ,(1760°C) bir katı siyah cisminicm^lik yüzeyinden çıkan ışık şidde­tinin 60 da biridir.Daha önceleri ise, uluslararası mum kullanılırdı.Uluslararası mum, saatte 7,8 gr kadar balina yağı yakan ispermeçet mumunun yatay doğrultulardaki ışık şiddetidir.1948 yılında ışık şiddeti birimr olarak kabul edilen yeni mum (yal­nızca mum olarak da söylenir), ulus­lararası mumdan biraz daha küçük olup ona pek yakındır.Aydınlatmada kullandığımız telli elektrik iambaları, 1 wattiık güç başı­na ya,Kİ£Şik olarak bir mor sldderin-de ış;k vermektedirler. ö.–,ağin 60 vvalttiıkbir lamba yaklaşık olarak 60 mumun yerini tutar

-->
May1
ISINMA ISISININ ÖLÇÜLMESİ
Categories: I
0 Comments
ISINMA ISISININ ÖLÇÜLMESİ
Deney; Bir kalorimetreye, 200 gr. ağırlığında su koyalım. Bunun sıcak­lığını ölçelim ve bir yere yazalım. Bu da 20°C olsun. Kaynar bir su içine de 500 gr. ağırlığında bir demir koyalım. Suyun bir müddet kaynamasın­dan sonra demiri çıkaralım ve hemen kalorimetrenin içine koyalım. Kapa­ğını kapatarak karıştırıcı ile suyu ka­rıştıralım. Sıcaklığın değişmesini ter­mometreden gözleyeli m ve sıcaklık değişmez hale gelince termometrede okunan sayı son (ortak) sıcaklığı gös­terir. Bu da 38″C olsun. Bu deney­den, demirin ısınma ısısı hesap edile­bilir.Kalorimetredeki suyun aldığı ısı = 200 x (38-20) =. 3600 kaloridir. Bu ısıyı, 500 gr. demir 100°C den 38°C ye kadar soğuyarak, yani 62°C lik bir soğuma esnasında bırakmıştır (ver­miştir)1 gr. demirin 1 “C soğurken ver­diği ısı ısınma ısısı olacağından, de-3600 mirin ısınma ısısı = - . = 0,11cal/gr.°C’dır. 500×62

-->

Hiç yorum yok: