23 Aralık 2008 Salı

kategori c

CAM (Kim)
ilk defa takriben 2000 yıl önce ya­pılmış olan cam, soğukta sert, kolay kırılır ve saydam olup, yüksek sıcak­lıkta yumuşayıp eriyen bir madde­dir.
Cam ile ilgili başlıklar:

CAM NASIL YAPILIR
Categories: C
0 Comments
window.google_render_ad();
Cam yapılmasında ilk basamak cam hamurunun hazırlanmasıdır. Bu­nun için elde etmek istediğimiz cam . türüne göre gerekli ham (ilkel) mad­deler uygun oranda karıştırılır, fırın­larda beraberce ergitilir. Günlük ya­şantımızda en çok kullanılan şişe ve pencere camının hammaddeleri kum (silisyum dioksit=SiQ2), kireç taşı (kalsiyum karbonat = CaCO3), soda (sodyum karbonat = Na2CO3)’dır. Bunların belirli miktarları karıştırıla­rak harman yapılır.
Bu harmana yine belirli miktar­larda eski, kırık cam parçaları katılır. Bütün karışım 1400°C’ye kadar ısıtı-lırsa kum ve soda birleşerek sodyum silikat,kum ve kireçtaşı birleşerek kalsiyum silikat yapar.
Sodyum ve kalsiyum silikat karı­şımı olan akışkan, homojen bu karışı-ma”CAM HAMURU’denir. Modern cam endüstrisinde 50-100 ton cam alan tekne fırınlar kullanılır.
Cam yapılmasında ikinci basa­mak cam hamurunun şekillendirilme­si yani, camın işlenmesidir. Eskiden ağızla üfleyerek cam hamuruna şekil verilirdi. Bunun için takriben 1,5 metre uzunluğunda demir borular kullanılırdı.Bu boruların ucuna alınan cam hamuru, zaman zaman ısıtılarak üflenir ve şişirilir, kalıplara konarak son şekli verilirdi.
Zamanımızda üfleme ve kalıplama işi saatte 2-3 bin şişe çıkaran otoma­tik makinelerde yapılır. Camı şişir­mek için nefes yerine basınçlı hava kullanılmaktadır. Pencere ve vitrin camı, cam çekme makinelerinde ya­pılır. Cama şekil verdikten sonra çok yavaş ve dikkatli bir şekilde soğut­mak lazımdır. Aksi takdirde çabuk kırılır ve iyi özellikte olmaz. Bunun için cam eşya “lehr” denilen uzun ve dar kanallardan yavaş yavaş geçirile­rek soğutulur. Yavaş^ve kontrollü olan bu soğutma işlemine tavalama “denir. Türkiye’de ilk cam fabrikası 1934′de İstanbul Paşabahçe’de ku­rulmuştur.

-->
Nis26
CAM ÇEŞİTLERİ
Categories: C
0 Comments
CAM ÇEŞİTLERİ :ADİ CAM;Kum,soda ve kireç taşı ilkel maddelerinden elde edilir. Kolay yu­muşar, şişe pencere camı gibi ucuz cam eşya yapımında kullanılır. Soda camı da denir. İlkel maddelerin için­de az oranda demir oksit bulunursa camın rengi yeşil olur.KRİSTAL CAMI; Silis içinde erimiş potasyum silikat ve kurşun silikat ka­rışımıdır. Yontulup, işlenebilir. De­ğerli kristal eşya prizma, mercek ya­pımında kullanılır.PYREX (Pireks) CAMI: Kimyasal re­aksiyonlara ve kırılmaya karşı çok dayanıklıdır. Genleşme katsayısı küçük olduğundan sıcaklık değişme­lerinden etkilenmez. Ateşe dayanıklı mutfak ve laboratuvar eşyası yapı­mında kullanılır. Bu camda silisyum dioksit oranı yüzde 80′e ulaşır.RENKLİ VE BUZLU CAMLAR;Renkli camlar, cam hamuruna az miktarda renk verici metal oksit veya element konarak elde edilir.Örneğin, demir oksit yeşil, ko­balt, oksit mavi, ince dağılmış altın kırmızı, gümüş bileşikleri sarı, ba­kır oksit mavi- yeşil renk verir. Buzlu cam yapmak için cam hamuru içine kalsiyum fluorürveyakemik külü gibi saydam olmayan beyaz maddeler karıştırılır.EMNİYET CAMI: Bileşim itibariyle ayna camının aynıdır. Fakat yapılır­ken ısı ve basınç etkisiyle iki cam lev­ha selüloit bir tabaka ile birbirine sı­kıca bağlanır. Esnek olan selüloit kı­rılma anında cam parçalarını tutarak etrafa gelişigüzel dağılmasını önler. Otomobil parçaları bu camlardan ya­pılır.

-->
Nis26
CAM PAMUĞU
Categories: C
0 Comments
CAM PAMUĞU (Kim.)
Cam eritilerek iplik haline getirilir, ipek ve pamuk lifine benzer. Cam pa­muğundan, asit ve alkali çözeltileri süzmede istifade edilir. Ayrıca fehling, collodien, albumin ve gümüşnitrat çözeltilerini süzmede kullanılır. Uzunluğu 5 cm veya daha küçüktür. Elle tutulmamalıdır batar.

-->
Nis26
CANSIZ
Categories: C
0 Comments
CANSIZ (biy):Canlılığını kaybetme halidir. Beslenemeyen, üreyemeyen, büyüye-meyen hareketsiz, kalıtım özelliği ol­mayan yarlıkların tümüne cansızlar denir. Örneğin; masa., dolap, taş, lamba.elbisegibi eşyalar ve maddeler cansızlar grubuna girer.

-->
Nis26
CEVHER
Categories: C
0 Comments
CEVHER(kim):Tabiatta bulunan ve kendisindenekonomik olarak (kâr sağlanan) metal­lerin elde edildiği doğal cisimlere me­tal filizi veya cevher denir. Demir cev­heri, kükürt cevheri, bakır cevheri gi­bi.Cevher içerisindeki elementler­den herhangi biri kâr getirecek oran­da olmalıdır. Örneğin, demir filizin-deki demir miktarı yüzde 50 ‘den aşa­ğı olmamalıdır. Aksi takdirde ucuza malolmaz. Genellikle cevherler (fi­lizler) sülfat, oksit sülfür, karbonat, silikat ve çift tuzlar halinde bulunur.

-->
Nis26
CEVHERLERDEN METALLER NASIL ELDE EDİLİR?
Categories: C
0 Comments
CEVHERLERDEN METALLER NASIL ELDE EDİLİR?Cevherlerden metallerin nasıl el­de edileceği metallerin tabiatta bulu­nuş haline ve özelliğine bağlıdır.Sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, alüminyum gibi aktif metaller ancak elektrik enerjisi ile bi­leşiklerinden açığa çıkarılabilir. Uy­gulanan yönteme elektroliz denir.Çok aktif olmayan demir, çinko ka lay gibi metaller karbon veya karbon monoksitle indirgenerek bileşiklerin­den açığa çıkarılırlar. Oksitler kolay indirgenirler. Bu nedenle karbonatlar ısıtılır, sülfütler hava akımı içinde kız­dırılarak oksitlere çevrilir. Bu işlem­lere kavurma işlemi denir.

-->
Nis26
CEVİZ AĞACI
Categories: C
0 Comments
CEVİZ AĞACI (Biy)Vatanı İç Anadolu olup yurdu­muzda, Akdeniz, ülkeleri ve Avrupa’­da çok’yetiştirilen yüksekliği 18- 25 metreye vara’n ağaçlardır. Gövdeleri de iridir. Ağaçtopju olarak yeşil kü remsi şekildedir. Killi ve kireçli top rakları seven ceviz ılıman iklim bit kişidir.Yaprakları gövde üzerinde sar­mal şekilde olup tüy bulundurmaz. Yaprak uca” doğru hafifçe sivrilen uzunca oval, tam kenarlı vehoş koku­ludur. Dallar üzerinde daima 5,7,9 gi­bi tek sayıda yaprak vardır:Ceviz ağaçları tek evcikli olup erkek ve dişi çiçekler aynı ağaç üze­rinde fakat ayrı ayrı dallarda bulunur. Her çiçekte tek bir cins üreme organı vardır. Erkek çiçekler bir önceki se­nenin dalları üzerinde yeşilimsi aşağı sarkık seki İde çok çiçekli salkım durumundadırlar. Dişi çiçekler ise o sene­nin dalları ucunda tek veya iki üçü birarada küçük kümeler halinde bulu­nurlar. Ceviz çiçeklerinin tozlaşması rüzgar yardımı ile olur. Nisan ve Ma­yıs ayında çiçeklenir.Meyvaları hemen hemen yuvarlak şekilde olup dışında yemiş kabuğu denilen yeşil renkli bir kabuk taşır.Bu kabuk yapı olarak etli ve tanen ad­lı boya maddesince zengindir. Kabu­ğun altında iç kabuk veya meyva içi denilen sert bir kabuk vardır. Cevi­zin yediğimiz kısmı ise yağ bakımın­dan çok zengin olan tohumdur. (Çe­kirdek de denir.)Cevizin meyvaları Eylül- Ekim aylarında toplanır. Olgun cevizler ağaçtan koparıldıktan sonra bir süre güneşte bırakılır. Bu sırada cevizlerin yeşil kabukları kurur ve altındaki asıl sert olan kabuk ortaya çıkar. Daha sonra bu kabuk kırılıp asıl yediğimiz tohum kısmı ortaya çıkarılır.Ceviz ağacından tıpta ve mobil-f yacılıkta istifade edilir. Tıpta hoş ko­kulu yaprakları kuvvet verici, kan te­mizleyici, kabızlık giderici, olarak iç­ten kullanılır. Yine banyo amacı ile]
Kuzey ve Orta Afrika’da Arabistan’­da yaşarlar. Ceylanlar memeli hay­vanlardan olup dört memeleri vardır. Ergin ceylanların ağırlıkları 50- 75 ki­logram kadar olabilir.

-->
Nis26
CIRCIR BÖCEĞİ
Categories: C
0 Comments
CIRCIR BÖCEĞİ (Biy)Boyları 2,5 santim kadar olabi­len, kazıcı küçük böceklerdir. Cırcır böceğigiller familyasının örnek tipi­dir. Genellikle siyah parlak renkli olup üst kısmında turuncumsu sarı bir leke vardır. Genellikle bütün Av­rupa’da yaygındırlar. Sıcak, karanlık yerlerde yaşarlar. Gündüzleri toprak­ta oydukları yerlere saklanırlar. Hava karardığı zaman ortaya çıkar ve besin ararlar. Hayvansal ve bitkisel besin­lerle beslenirler. Kırlarda yaşayanları yaprak ve taze sürgünleri çok sever.Cırcır böceklerinde arka ayakları­nın üst kemiklerinde gelişmiş ses çı­karma organları vardır. Kanatları bü­yük olmakla birlikte ön kanatları küçüktür. Antenleri uzun kıl şeklinde­dir. Başları kalın ve serttir. Dişilerin­de düz bir yumurtlama borusu vardır.Cırcır böcekleri yaz gecelerinde kırlarda seslerini çok duyduğumuz böceklerdir. Tanıdığımız bu böcek si­yah parlak renkli olanıdır.Bunun dışında özellikle İtalya’da yaygın olarak bulunan boyu bir san­tim kadar olan güzel sesli yeşil cırcır böceği vardır. Antenleri incecik ve ol­dukça uzundur. Ömürleri çok kısadır i Ikbaharda doğar sonbaharda ölürler.İnsan vücudunda akciğer ve ka­raciğer olarak farklı görev yapan or­ganlardır. (Bk Akciğer ve Karaciğer)deri çatlaklarını gidermek ve gargara ^aparakboğazıntemizlenmesiiçin dış­tan kullanılır. Gerek yaprakları gerek­se yeşil kabuğu boya maddesi olarak kozmetik sanayinde, mobilyacılıkta kullanılır. Tohumlardan elde edilen ceviz yağı da önemli bir besin kay­nağıdır.

-->
Nis26
CEYLAN
Categories: C
0 Comments
CEYLAN (Biy)
Antiloplar (Gazal) familyasından olan güzel gözlü, hızlı koşabilen, narin yapılı hayvanlardır. Geyiklerden’ biraz daha ufaktır. Batı Asya stepleri, Kuzey ve Orta Afrika’da Arabistan’­da yaşarlar. Ceylanlar memeli hay­vanlardan olup dört memeleri vardır. Ergin ceylanların ağırlıkları 50- 75 ki­logram kadar olabilir.

-->
Nis28
CİSİM
Categories: C
0 Comments
CİSİM (Kim)Maddenin şekil almış haline ci­sim denir. Örneğin, alüminyum mad­dedir. Fakat alüminyum tencere bir cisimdir. Çünkü alüminyumun şekil almış halidir. Kimya cisimlerle ilgi­lenmez. Çünkü, kimyanın konusu maddenin şekli değildir. Kimya mad­denin yapımını, özelliklerini birbirle­rine etkilerini inceler.

-->
Nis28
CİVA
Categories: C
0 Comments
Cİ VA (Kim)Sembolü Hg, değerleri +1, +2 atom numarası 80, atom ağırlığı 200,6 sıvı halde yoğunluğu 13,6 gr./cm3katı halde yoğunluğu 14,2 gr/cm3, ergime noktası -39°C,kaynama noktası 357°C dir. Genleşme katsayısı büyüktür. Adi sıcaklıkta sıvı olan tek metaldir. Gümüş beyazı renkte ve parlaktır. Cıvaya serbest halde ve gümüş, altın malgaması şeklinde pek az rastlanır.En önemli civa filizi HgS zencefredir. Bu filiz hava akımında kavrulursa doğrudan doğruya civa buharı ele ge­çer. Yeryüzünde en zengin civa ya­takları İspanya, İtalya, ABD (Kalifor­niya), topraklarındadır.

-->
Nis28
CİVCİV
Categories: C
0 Comments
CİVCİV(Biy)Yumurtadan yeni çıkmış kümes hayvanlarıdır. Yumurta hücresi döl­lendikten sonrayumurtlanır. Civcivin meydana gelmesi için tavuklarda 21, hindilerde 26-28 kazlarda 28-33 ör­deklerde de 28-29 gün hayvanın yu­murtalar üzerinde kuluçkaya yatması gerekir. Yumurta oluşumu tamamlan­dıktan sonra civciv gagası yardımı ile yumurtayı çatlatır ve çıkar,

-->
Nis28
COULOMB
Categories: C
0 Comments
COULOMB (Fiz)Elektrik miktarı birimidir. Elekt­rik miktarı birimi olan coulomb (ku-lon)’u tarif edelim: Gümüşlü volta­metrede katot üzerinde 0,001118 gr.. gümüş biriktiren (açığa çıkaran) elektrik miktarı 1 coulombdur. Yani;Coulombun tarifini yaptığımız, gümüşlü voltametrede, gümüş nitrat, elektrolit olarak (çözelti, akım geçiren sıvı) kullanılır. Anod olarak gümüş çubuk, katot olarak platin kullanılır. (Üretecin ( + ) kutbu gümüşe, (-) kut­bu platine bağlanır.) Akım geçirildik­ten sonra, yani platin kapsülün (kab) içyüzüne gümüş biriktikten sonra tar­tılır. İlk ağırlık ile arasındaki fark alı­nırsa, toplanan gümüş kütlesi bulu­nur.Elektrik miktarı (coulomb)=Akım şid­deti (ampere)xZaman (Bk . Amper)

-->
Nis29
CÜRÜM
Categories: C
0 Comments
CÜRÜM E (Kim)Organik maddelere bakteriler, man­tarlar çeşitli sebeplerle dadanırlar, özellikle et, balık, yumurta, deri gibi organik maddeleri ayrıştırırlarAyrıştır-ma sonunda NH, HS gibi pis kokulu gazlar çıkar. Bu olaya kokma denir. Koku veren maddeler havada yavaş yavaş oksitlenir. Kokusuz maddelere dönüşürler. Buna çürüme denir. Çürü­me bir yavaş yanmadır.gamdır. Dalak, diyaframın altında, midemizin arkasında ve karnımızın sol üst kısmında yeralır. Dokuzuncu ve onbirinci kaburga kemikleri hiza-sındadır.Dalak, içinde toplardamarların yeraldığı kırmızı doku ile atardamar­ların bulunduğu beyazdokudan yapıl­mıştır. Kandamarları dalağa hilus bölgesinden girip çıkarlar. Dolaşımda dalak mekanik düzenleyici rol oynar.Yapısında bulunan kan depolamaya /arayan bölmecikler sindirim sırasın­da şişerler ve dalağın hacmi artar.Sindirim bittikten sonra yine eski ha­lini alır. Dalak kasıldığı zaman kana bol miktarda alyuvar gönderir. Ancak bu durum insanlar için geçerli değil­dir, insanlarda normal alyuvarların depolanması dalakta olmaz. Normal olmayan alyuvarlar burada tutulur ve sonra tahrip edilirler. Kedi, köpek gi­bi hayvanlarda dalak alyuvar deposu olarak görev yapar.Dalakta kandamarlarının yanısıra lenf yumrularında bulunan lenfoid dokular da yeralır. Bu sebeple kan ya­pıcı özelliği de vardır. Ayrıca dalakta yaşlanmış kan hücreleri de tahrip edi­lir.Bütün bunlara rağmen dalak vücu-~ dumuz için daima gerekli bir organ değildir. Bazı hastalıkların tedavisi için dalağın çıkarılması gerekebilir.Bu durumdaki insanlarda-hiçbir bo­zukluk görülmez.

Hiç yorum yok: